Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesinde 14 Mart Tıp Bayramı hasebiyle aktiflik düzenledi. Programa, EÜ Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Devrim Bozkurt, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu ve Doç. Dr. Güneş Ak, akademisyenler, sıhhat çalışanları ve öğrenciler katıldı.

EÜ Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Devrim Bozkurt’un açılış konuşmaları ile başlayan program kapsamında Tıp Eğitimi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Şahin, Sıhhatte İş Birliği Platformu Kurucusu Prof. Dr. Melih Bulut, Emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdaver Alper, EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kolu öğretim üyesi Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz ve Acil Tıp Anabilim Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Sercan Yalçınlı sunum yaptılar.

EÜ Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Devrim Bozkurt, “Tıp Bayramı, doktorluk mesleğinin aslında bir ömür biçimi olduğunu bizlere hatırlatıyor. Bu meslek, adanmış bir hayatı, onurlu ve saygın bir duruşu söz etmektedir. Bizler de mesleğimizin gerektirdiği saygınlığı, özsaygımızla pekiştirerek, sıhhat alanında kıymetli katkılar sunmaya devam ediyoruz. Ege Üniversitesi olarak; tam akredite, öğrenci odaklı,  sağlık temalı bir araştırma üniversitesi  olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu yıl, fakültemizin gösterdiği üstün Ar-Ge performansı nedeniyle tıp ailemize ve fakültemize teşekkür etmek istiyorum. Ayrıyeten, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın selamlarını da sizlere iletmek isterim. Şahsım ve takımım ismine hepinizi hürmetle selamlıyor, Türk tıp topluluğunun Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum” diye konuştu.

 “Tıp Bayramının tarihi gelişimi”

Tıp Bayramının tarihî sürecinden bahseden EÜ Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Şahin, “14 Mart’ın çıkış nedenine baktığımız vakit, 1700’lü yılların sonundaki Fransız İhtilali’nden sonra dünyada değişim yaşanıyor. Bu değişim ister istemez Osmanlı devrini de ilgilendiriyor. Bizim için II. Mahmut devri çok kıymetli. Burada hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’yi anıyorum. Onun, bir doktor olarak Osmanlı devrinde tıp eğitiminin çağdaş dünyayı yakalaması ismine bir gayreti var. Zira Fransız İhtilali’nden sonra tıp eğitimi alanında önemli sıçrayışlar var. 14 Mart 1827’de Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire ismiyle Tıp Fakültesi kuruluyor. Tıp eğitimi 1919’a kadar Fransızca ve İtalyanca olarak okutuluyordu. 1918’de İngilizlerin İstanbul işgaliyle birlikte tıbbiyeliler İngiliz askerleri tarafından aşağılanıyor.  Hamidiye Tıp Fakültesi Haydarpaşa binasında işgal altında tutuluyorlar. Bunu kabullenmeyen tıpçılar uğraş başlatıyor. İkiz kulelerin ortasına bayrak dikip bunun gururunu yaşıyorlar. Böylelikle 14 Mart kutlanmaya başlanıyor. Benim için 14 Mart, bir bayram değil bir gayrettir. Tıp bayramınız kutlu, gayretiniz güzel olsun. Hepinizin tıp bayramını kutluyorum” dedi

“Türk Tıpı Uluslararasılaşıyor”

         “Dijital Sıhhat Teknolojileri ve Hekimlik Sanatının Geleceği” başlıklı bir konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Melih Bulut,  inovasyonun sıhhat bölümü için ehemmiyetinden bahsetti. Prof. Dr. Bulut, “Farklı olmak değerli. Bunun için dünyaya bakmak gerekiyor. Sıhhat krizi tüm dünyayı şu anda etkilemiş durumda. Sıhhat sistemleri dünyanın her yerinde verimsiz. Hastanelerimizdeki hastaların yüzde 60’ını çok uygun bir biçimde düzgünleştirirken yüzde 30’unu tam iyileştiremiyoruz. Sıhhati geliştirmemiz için elimizde kâfi teknolojiler var ve artık bunları kullanmalıyız. Yaşlılık, günümüzde dünya ve Türkiye için çok büyük bir sorun. Birebir biçimde kronik hastalıklar, kanser, demans üzere hastalıklara tahlil bulmalıyız. Dünya ve toplum sıhhati için uğraşmalıyız” dedi. Türkiye’deki Tıp Fakülteleri’nin dünyada öncü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Melih Bulut, “Türk tıpı uluslararasılaşıyor.  Dünyanın birçok yerinden Türkiye’ye tıp okumaya öğrenciler geliyor. Örneğin, Erzurum Atatürk Üniversitesinde  Güney Afrika’dan bir öğrenci ile karşılaştım. Vakıf üniversitelerinde 50-60’a yakın yabancı asıllı öğrenci var lakin biz bunlardan yararlanamıyoruz.  Ülkemizdeki tıp fakülteleri dünyada kıymetli bir pozisyonda bulunuyor, bunu daha âlâ değerlendirmeliyiz” diye konuştu.

Yapay zekâ uygulamalarının tıp alanına katkısı anlatıldı

Prof. Dr. Hüdaver Alper, Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz ve Doç. Dr. Sercan Yalçınlı “Klinisyen, Radyolog ve Yapay Zekânın Üçlü Dansı: İnteraktif Acil Torakoabdominal Radyoloji Okumaları” başlığıyla interaktif bir aktiflik gerçekleştirdi. Aktiflik kapsamında 10 soruluk bir müsabaka düzenlendi. Daha sonra bu 10 soru, yapay zekâya soruldu. Cevaplanan 10 sorunun sonucunda kazanan iştirakçiye ödül verildi. Aktiflikte, yapay zekâ uygulamalarının tıp alanında sağladığı yararlara vurgu yapıldı.

ROCKET Öğrenci Müzik Topluluğu sahne aldı

Etkinlik sonunda konuşmacılara teşekkür evrakları verildi. ROCKET Öğrenci Müzik Topluluğu’nun “Ritim ve Şifa: 14 Mart’ta Öğrencilerimizden Müzikal Bir Dokunuş” konserinin akabinde aktiflik sona erdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı